Bu yazımızda Denizli’de bir vatandaş tarafından yaptırılıp devlete armağan edilen ilk yapının hikayesini anlatacağız.

Bir gün Halil Bektaş öksüz çocukların okuduğu bir okulu ziyarete gidiyor. O sırada yükseköğrenime başlamış bir çocuktan mektup geliyor. Müdür mektubu okuyor ve Bektaş ağlamaya başlıyor.
“Eğitim konusunda hiç kimse omuz vermemiş bu memlekette devlete.” diye yakınıyor. Halil Bey daha sonra oğlu Mimar Cengiz Bektaş’ı yanına çağırarak “Bir ilkokul yaptıracağız.” diyor ve okulun yapımına başlanıyor.

Cengiz Bektaş:”Bir sınıf ayrılmıştır orada diğerlerinden. Çünkü birinci sınıf onlar, gürültü patırtının diğerlerini rahatsız etmemesi lazım. Her sınıfın önünde bir de açık sınıf vardır. Bunlar Türkiye’de ilk defa uygulanan şeyler.

Babama dedim ki “Bak baba, buradaki duvara, izin verirsen 75 bin liraya, Turan Erol diye bir arkadaşım var, ona mermer mozaik yaptıracağım.” “Olur.” dedi ve Ankara’dan götürdüm Turan’ı, Bedri Rahmi Eyüboğlu da geldi sonra, Ahmet Berk’de.

Mermer kırıkları döşeyerek bir mozaik yaptık.

Niye anlatırım bunu biliyor musunuz? Önünde bir ufacık park vardı oranın ve sandalyeler ana caddeye döndü o mozaik yapılınca. İnsanlar mozaiği seyretmeye başladılar.”


Böylelikle bir vatandaş tarafından yaptırılıp devlete armağan edilen ilk yapı tamamlanmış olur. Ortaya çok güzel bir ilkokul çıkar ve eğitime başlanır.

Fotoğraflar: SALT Araştırma Cengiz Bektaş Arşivi