Erkut Şahinbaş 1936 yılında İstanbul’da doğdu. 1956’da Mersin’de Tarsus Amerikan Koleji’ni bitirdi. ODTÜ’de eğitim veren Jakko Kaikonen ve J.O. Spreckhelsen, İskandinav mimarisine ilgi duymasına neden oldu. 1960’da Ahti Korhonen-Eric Krakstorm (Helsinki) Mimarlık Bürosu’nda, mezuniyetinden sonra ise 1961-1965 yıllarında, Kopenhag’da Halldor Gunlogsson-Jorn Nielsen Mimarlık Bürosu’nda çalıştı. Aynı dönemde, 1964’te yüksek lisans derecesini aldığı Danimarka Kraliyet Akademisi’nde, 1965 yılında Prof. Jorgen Bo’nun asistanı olarak mimari tasarım derslerine girdi.

1966’da Türkiye’ye döndü ve 1975’e kadar ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak mimari tasarım dersleri verdi. 1968’de kendi mimarlık bürosunu kurduktan sonra kesintisiz olarak serbest mimarlık faaliyeti içinde oldu. 1996-98 döneminde Türk Serbest Mimarlar Derneği’nin başkanlığını yaptı. 1992’de “Proje Dalı”nda, 1996’da ise “Yapı Dalı”nda, iki kez Mimarlar Odası’nın Ulusal Mimarlık Ödülü’nü kazandı. 2001 yılında İstanbul Sabiha Gökçen Hava Terminali ile Avrupa Çelik Birliği Ödülü’nü, 2008’de ise Bilkent Doğramacızade Ali Paşa Camisi ile TSMD Ödülü’nü kazandı.
“Gerek mimarlık alanındaki uygulamaları, gerek eğitimci kişiliği ve sivil toplum örgütlerindeki katkıları ile mimarlık ortamına çok boyutlu katkı sağlayan, uluslararası ortamda ve farklı coğrafyalarda gerçekleştirdiği projelerle Türkiye mimarlığını başarılı biçimde temsil eden, mütevazı kişiliği ve titiz kalite anlayışı ile kendisinden sonra gelen kuşaklara örnek olan, sergi ve yayınlarla uygulamalarını ve düşüncelerini mimarlık ortamı ile paylaşan, Sayın ERKUT ŞAHİNBAŞ’a Mimar Sinan Büyük Ödülü verilmiştir.” (2012 / XIII. Ulusal Mimarlık Ödülleri, Erkut Şahinbaş’a verilen Mimar Sinan Büyük Ödülü metninden)
Mimar Erkut Şahinbaş Ankara Bilkent’te birçok yapı tasarladı. Tasarladığı bazı yapılara göz gezdirelim.
Bilkent Üniversitesi Kütüphanesi Ek Binası

Bilkent Kütüphanesi binası, mevcut kütüphane bloklarının yetersiz kalması nedeni ile ana kütüphane işlevini yerine getirmek üzere 600,000 kitap kapasiteli olarak tasarlandı. Gerek üzerinde bulunduğu yapı adasının köşesindeyer alması, gerekse de kampus girişinde çok önemli bir noktada bulunması nedenleri ile yapı, kampüs girişini vurgulayıcı yarım dairesel bir formla ele alındı ve eski binaya birinci kattan şeffaf bir örtü ile bağlandı.

Yapının bu yelpaze formu, okuma salonlarının işlevine de uygun. Okuyucu masalarının yelpazenin dışında doğal ışığa yakın olması, kitap raflarının iç kısımda kontrol altında bulunması arzulanan bir nitelik. Yeni yapıya, eski ve yeni blokları ayıran bir yaya allesinden girilmekte.

Girişte yer alan atrium, yarım dare formundaki okuma salonları ile idari ofisleri bağlayıcı bir mekan oluşturmakta. Bu atriumun, gerek tepe ışıkları, gerekse de atriumun formuna uygun merdivenleri ve kullanılan malzemeleri ile bir kütüphane yapısının klasik anlamda görkemini yansıtması arzulandı.

Doğramacızade Ali Paşa Cami
“Üniversite’nin girişinde yer alan camiyi 2004-2005 yıllarında projelendirdik. İnşaatı 2007’de başladı ve 2008 ekim ayında bitti. Yapı yaklaşık 6000 metrekarelik bir alanı kapsıyor. Cami’nin avlu, kubbe, minare gibi sembolik öğelerini yeniden yorumlamaya çalıştık ve modern bir dil kullanmaya özen gösterdik. İç mekanda hissettirmek istediğimiz “uhrevi” duyguyu, sade bir üslupla Kozmoz’u simgeleyen, mavi desenli yarı-şeffaf kubbenin de yardımıyla gerçekleştirmeyi amaçladık.

Bilkent Üniversitesi, yabancı öğretmenleri nedeniyle 200’e yakın gayri-müslüm’in yaşadığı bir kampus. Bu insanlar bugüne dek dini gereksinimlerini, yaşadıkları lojmanların odalarında, bodrumlarında karşılamaya çalışıyorlardı.

Doğramacızade Ali Paşa Cami bu gereksinimi de dikkate alarak, çeşitli din ve mezheplere mensup gayri-müslümlerin, ibadetlerini toplu halde yapabilecekleri. Farklı büyüklüklerde toplantı salonları sunuyor. Cami avlusunun girişinde konumlandırılan bu çok amaçlı salonlarda, talep olması halinde, toplu halde ibadet edebilecekleri bir ortam hazırlanıyor. Ancak cami kadrosunda bu dinlere mensup din adamları yok elbette…

Buradaki yaklaşım, bir hoşgörü ifadesi: Bilkent Cami kapılarının, böyle bir ihtiyaca da açık olduğu, buna hoşgörüyle yaklaşıldığı vurgulanıyor. Cami’nin duvarlarındaki yazıtlarda, Hazreti Ali dahil 12 İmam’ın tümüne yer veriliyor… Yoksa çeşitli yayın organlarında yer aldığı gibi bu kurgu “dinlerin bütünleşmesi” gibi bir iddiadan kaynaklanmıyor.” (Serbest Mimar Dergisi 2. Sayı Erkut Şahinbş Söyleşisi)

Bilkent Üniversitesi Amfi Tiyatro
Amfi Tiyatro’nun tasarımcıları, 1992 yılında Ulusal Mimarlık Ödülleri Proje Dalı ödülü aldı. Ödül metni: “Başkentin kültürel mekân gereksinimine akademik bir çevre içinde olumlu yanıt verecek, klasik amfitiyatro biçimlenişine özellikle sahne bölümünde çağdaş bir yorum getiren, Erkut Şahinbaş ve Alpay Güleyen’in BİLKENT ÜNİVERSİTESİ AÇIK HAVA AMFİSİ projesine.”

5.000 kişilik amfi, Bilkent Üniversitesi’nin eğitim ve sanatsal etkinliklerine ev sahipliği yapıyor.

Fotoğraflar: Mimarlık Dergisi 1996 (270), Tepe İnşaat, Erkut Şahinbaş Mimarlık