Oscar Niemeyer: “Düz açılardan ya da insan tarafından yaratılan sert ve katı düz çizgiden hoşlanmıyorum. Özgürce akan, şehvetli kıvrımlara ilgi duyuyorum. Memleketimin dağlarında, nehirlerinin kıvrımlılığında, okyanusun dalgalarında ve sevgili kadının vücudunda bulduğum kıvrımlar. Eğriler, Einstein’ın kavisli evreni olan tüm evreni oluşturur.
Arkadaşlarıma her zaman değer verdim ve arkadaşlığımızı besledim. Eski Dünya’ya yaptığım ziyaretlerde onları yanıma almaktan büyük zevk alıyordum. Bazılarının asla hayal bile edemeyecekleri şeylerden keyif aldıklarını görmek ne büyük bir zevkti!
Sonra ailem vardı… Onları hep çok sevdim! Ne zaman uzaktan onları düşünsem, öyle duygulanıyorum ki, yanlarındayken, ah ne çok sevdim onları! Onlar için elimden gelenin en iyisini yaptım ve her şeyimi verdim.
Hayatımı böyle yaşadım.
Hiçbir zaman geriye dönüp hatalarından pişmanlık duyan biri olmadım. Ben doğanın bir çocuğuyum, onun küçücük ve önemsiz bir parçasıyım ve hem niteliklerim hem de hatalarım için övgü ya da suç onda yatıyor. O beni böyle yarattı.”





